Bugün 1 Mayıs saat 17.00’de HALK TV’de olacağım.

İnsanlık var oldukça üretim ve üretilen artı değerden emekçilerin hakkını alma mücadelesi devam edecek.

Ben üretim, üretilenin adil paylaşımı ve Türk Milletinin alın terini yabancıların çıkarına karşı korunması tarafındayım.

Sn. Şimşek Mehmet Simsek

Malumunuz dün gece Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla, 2023’de Merkez Bankası’nın 833 milyar TL ödediği Kur Korumalı Mevduattan elde edilen faiz gelirlerine vergi muafiyeti uygulaması 31/07/2024 tarihine kadar uzatıldı.

Yani servet

Mehmet Simsek Sn. Şimşek,

“Geriledi” diye övündüğünüz dış ticaret açığı 96 milyar dolar. Yani yurt dışından aldığımız ile sattığımız arasında 96 milyar dolar zararımız var.

AKP öncesi dönemde dış ticaret açığımız çok daha düşüktü. Örneğin, 1999’da dış ticaret açığı 14 milyar dolar, 2001’de

📌 TÜİK verilerine göre ücretlilerin 2015’te milli gelirden aldığı pay yüzde 43.3’ken 2022’de yüzde 30.9’a geriledi.
📌 Türkiye’de 16 milyonu aşkın işçi var. Sendikalı işçi sayısıysa sadece 2.5 milyon. Sendikalaşma oranı yüzde 15; yarısı da zaten sarı sendika!..
📌 Yani

Bağımsız denetim raporuna göre TCMB Kur Korumalı Mevduat (KKM) için 2023’de 833 milyar lira ödeme yapmış.

Yine 2023’de emekli aylıkları için ödenen rakam ise 1 trilyon 143,5 milyar lira.

En düşük işçi emekli maaşının asgari ücrete oranıysa 0.61.

Yani en düşük emekli aylığını

IMF, 2014 sonrasında gelişmiş ülkelerde sanayileşme politikalarının devreye alındığını belirtiyor; bkz. grafik.
Bu ancak kamunun mali politikaları ile desteklenirse mümkün.

Gelişmekte olanlar ise yerinde sayıyor.

Türkiye kalkınmak, küresel rekabette güçlü olmak, zenginleşmek

Mehmet Simsek Sn. Şimşek,
Kalkınma dediğiniz konu; ülkede yaşam kalitesini yükseltmek, üretimi arttırmak, emekli ve sabit gelirlilerin milli gelirden aldığı- son yedi yıldır sürekli gerileyen- paylarını arttırmak, vergi sistemini Anayasamızın 73. Maddesine göre-mali güce göre vergilendirme en

Dev Petrokimya Tesisi

Ekonomide mutlak çözmemiz gereken sorun; dış ticaret açığı.
Tarım ve sanayide yeterince üretmedikçe yurtdışından ithal ediyoruz.
Bu ithalatın parasını ödemek için yine yurtdışından döviz borçlanıyoruz.
Aldığımız borç yatırıma değil ithalata gittikçe

Kısa vadeli dış borç verisi;

2011 yılı Ocak ayı itibariyle bir yıl içinde ödememiz gereken kısa vadeli dış borcumuz, 131 milyar 815 milyon dolardı.

2017 yılı başında bu rakam 164 milyar 638 milyon dolar oldu.

2024 Ocak ayı itibariyle 225 milyar 403 milyon dolara ulaştı.

Dış

Mehmet Simsek “Vergi kaçırana taviz yok” diyen Sn. Şimşek, bir yıl içinde Kurumlar + Gelir vergisi mükellefleri toplamının sadece yüzde 1,68’inin incelendiğini ve 2003 yılından bugüne 13 kez “vergi affı” çıkartıldığını bilmiyor olabilir mi?

AB ve Britanya son 18 yılda küresel ekonomideki payını üreten ülkelere kaptırırken, anlatılan bütün hikayelere rağmen Türkiye’nin de AKP döneminde küresel ekonomideki payının % 1.17’den % 1.03’e gerilediğini görüyoruz.

Küresel güç olmak, üretimi ve teknolojiyi arttırmaktan

24 Ocak 1980 kararları ile Türkiye kuralsız, denetimsiz, plansız, sıcak para girişi ve ithalata bağlı, üretimi dışlayan bir ekonomik model uygulamaya başladı. Özal, Çiller, Derviş, Babacan-Şimşek-AKP.

İşte bu modelin 43 yılda Türkiye’yi nasıl gerilettiğini görüyorsunuz 👇🏻

TİP, DEM gibi sözde sol(!) yapılar, üretim ve bölüşüm kavgasını, planlama, sanayileşme, vergi adaleti mücadelesini 1980’lerden sonra tamamen bıraktı.

Yeni misyonları, etnikçilik ve mezhepçilik yaparak, emperyal yalanları tekrar ederek devlete, millete, cumhuriyete ve Atatürk’e

Sn. Şahin et ithalatındaki fırsatçılığı yazmış ama neden et ithal etmek zorunda kaldığımıza hiç değinmemiş.

AKP üretimde geri kaldığı her ürünü ithal ediyor; döviz ödüyor, bunu marifet sanıyor. Sonra o dövizi bulmak için yabancılara taviz vermek zorunda kalıyor.

Enflasyonu

FETÖ’den hükümlü bir savcının yazdığı iddianame ve FETÖ’den hükümlü bir hakimin kararı ile bütün sağlık risklerine karşı halen hapis tutulan Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan’ın son bilgilendirme metni ektedir.
Sn. Cumhurbaşkanı yasaların kendisine verdiği yetkiyi kullanmalıdır.

Mehmet Şimşek ve AKP hükümeti sabit gelirlileri, emeklileri, memurları yoksullaştıran, servet sahiplerini ise ihya eden tipik bir İMF programı uyguluyor.
Enflasyonu, yerli üretimi arttırarak değil, sabit gelirlinin ümüğünü sıkarak düşürmeye çalışıyor.
Çözüm sanayi ve tarım

'Tek başına atıldı bu yolda ilk adım. Bir kişiydi, bin kişi oldu. Bin kişiydi milyonlar oldu…

Kurtarılacak bir vatan vardı, sonunu düşünmediler. Çünkü baştan ilan edilmişti yolculuğun adı; ya istiklal vardı bu yolun sonunda ya da ölüm'

23 Nisan 1920, tam bağımsızlık ateşinin

Bu akşam saat 21.00’de HALK TV’de olacağım.