Ahiret, mümin kullara mükafat verme yeri kılınmıştır. Bu dünya, onlara yapılacak ihsanlara müsait değildir. Çünkü mümin kulların kıymeti, mükafatlarının fâni olan bir yerde verilmesinden üstündür.
'Her günün kendi gamı kendisine yeter. Oysa sen zayıf kalbine yılların, vakitlerin, pahalılık ve ucuzluğun, henüz gelmeyen kışın, kavuşmadığın yaz ayının da gamını ekledin. Peki bu zayıf kalbine ahiret için ne bıraktın?'
- Şumeyt b. Aclân Kaynak: İbnu'l-Cevzi: Sıfatu's-safva
ehl-i akıl ve tedbirin çörçöp kabilinden olan tedbirleri, şedîd bir rüzgar mesabesinde olan kaza ve kader-i ilâhîye karşı ne vakit bir mukâvemet gösterebilir?
Allah'ın yardımını herkes arzu eder; fakat Allah'ın yardımına mazhar olmak, Allah'ın kullarına yardım etmeye dayalıdır ve dolayısıyla bir kimse insanlara yardım ettiği nispette Allah'tan yardım görür.
'Abd, kardaşına muîn oldukça muâvenet-i ilâhiyyeye mazhar olur.'
Seyyidleri sevmek, Hanefi mezhebine göre vacip, Şafii mezhebine göre farzdır. Seyyidlere dil uzatırken dikkatli olsunlar! Hatta hiç tavsiye etmem! İmansız gitmeye sebeb olur.
İmam-ı Rabbani Şeyh Ahmed Faruk-i Serhendi hz. (k.s.a)
“Şeyhi hayattayken de vefat ettikten sonra da kalbinde ailesinin, müridlerinin ve onu sevenlerin muhabbetini bulundurmalıdır. Mümkün mertebe şeyhinin sevinip razı olacağı işler yapmalıdır.”