Söğüt 27’de çeviri şiirler: Tamer Gülbek Dylan Thomas’tan, Ayşe Adem Yorgos Seferis’ten birer çeviri şiirle yer alıyor. Ali Günvar ise Shakespeare’in Sone’lerini çevirmeye ediyor.

Her halimden okunan tarifsiz bir yorgunlukla dün İzmit’te, Buta Kitabevi’nde kıymetli isimlerle günümüz Türk şiirini konuştuk. Ben, şiirde bireyselleşme ve editöryal despotizm üzerinde durdum. Emek sahiplerine ve 2 saatten fazla bizleri pür dikkat dinleyen ilgililere teşekkürle..

Diğeri ile doğru ilişki kurma,birlikte yaşama meziyetimiz yoktur. İlişki adaleti,saygı,kişisel alan yok edilir. Çok sevme,kıskanma gibi örtülerle muhatap manipüle edilip tahakküm altına alınır. Tepeden tırnağa özgüven sorunu vardır. Ülkenin %90’ı evlilik liyakatına sahip değildir

Bugün Türk edebiyatı sadece en önemli yazarlarından birini değil aynı zamanda en sanatçı soyisimli yazarlarından birini kaybetti. Ferit Edgü. Toprağı bol olsun.

Şairler hakkında atılmış en güzel tweet

Çankırı’da neden sosyalleşmediğimi soran arkadaşlar buyurun

Büyük üstad Ümit Özat’ın da dediği gibi “Sparta Prag’ı Sparta’da yenip geldik.”Hoşbulduk Türkiyem.

Nuh’un Pudingi en sevdiğim tatlı

Tabii avrupa’da insanlar komiklikle telafi edebilecekleri gündelik trajediler yaşamadıkları için sevgili musa…

Berlin’de 3 gün kaldım. Son geceye kadar gereksiz hız yapan, ara gaz çektiren, dışarıya yüksek ses müzik veren bir tek araba ile karşılaşmadım. Son gece otelin önünden geçerken beni uykumdan uyandıran tek vakada çalan şarkı ay akşamdan ışıktır yaaaylalar yaylalar…

Ananın Sofrası… 6 Şubatta deprem bölgesine gidenlerin mola yeriydi ve bir kase mercimek çorbasını 4 katı fiyatına satıyordu. Hesabı aynen bu fırsatçı ahlaksız herife ödedik. Sonra tespit edilip ağır bir ceza almıştı ama cezanın akıbetini bilemiyoruz tabii.

Genel gerginliğimizin bir sebebi sistemin yalnız dualitik çalışabilen kafalar yetiştirmesi. Hayatın büyük kısmını oluşturan gri bölgenin prensiplerine göre yaşamayı bilmeyen, siyah-beyaz uçların retoriğiyle gelen derin yetersizlik. İnsani doğallıkla uyumsuz alık bir gerilim hali.

Milliliğin sentetik olmadığı günlerde..

Yozlaşmanın örtük kanıtı değerler ve maneviyat retoriğinin her alanda bağırması, bağıranların maddi hedeflerinde ihya olmasıdır. Açık kanıtı bebek, çocuk, ihtiyar, hayvan, ağaç orman demeden göstere göstere kötülük yapılması, cezasız bırakılması ve utanma duygusunun yok olmasıdır

Bizim ilçe o işi kökten çözdü.

Bunca kitap oku yaz düşün kafa patlat ve yıllar sonra ne hakikati ne huzuru ne sancısı ulan deyip kütüphaneyi komple yakacağım o güne takriben ne kadar kalmıştır..