HAHSHSHHSHSJSJDSJSJJS

Kızartma yaparken Ben / Annem

Tedavülden kalkmış kadın ismi (Mualla, Muazzez vb) verilmiş "yeni nesil meyhane" en red flag mekan tiplerinde ikinci sırada. Birinci sırada Osmanlıca, Eski Türkçe çağrıştıran isimli (Ala-ü Şahane, Zevk-i Muhabbet, Taşşak-ül Zaruret gibi) meyhaneler var.

Gayet de hızlı mobilize olmuş

Van Gölü'nde yüzen mercimek köftesi

Fakültede bir hocamız vardı. Bir dersinde "Türkiye'de bir şeye adanmış insan eksikliği var çocuklar" demişti. 15 yıldır sürekli aklımda döner bu laf. Keşke gördüğüm her adanmış insana saygılarımı şahsen sunabilme imkanım olsa.

Listerine ağız gargarası ile ilgisi var mı diye baktım cidden varmış. Markanın kurucusu kimyager Dr Lister'i onore etmek için 1879'da solüsyonun adını Listerine koymuş ve ilk olarak ameliyatlarda antiseptik olarak kullanılıyormuş.

Mahalledeki teyzeler

Beni de o yaşta zeybek kursuna gönderselermiş keşke. Zira Michael Jackson dansım herkes için çok daha büyük zulümdu muhtemelen.

Titanik batarken mutfaktaki yengeçlerle ıstakozlardaki sevinci bir düşünsene mesela

Bandırma Vapuru

Her milli bayramda olduğu gibi bugün yine iş yerinde şu şekiliz

Her türlü Dünya mutfağının elimin altında olduğu bir şehirde yaşarken canımın salçalı kıymalı makarna çekmesi. Benim orta sınıflığın ucu bucağı yok.

That "eeh skerler öyle işi canımı mı alacaklar sanki" moment 🧘‍♂️

Bugün hastaneye öğle arası aktivitesi diye Ulusal Senfoni Orkestrası geldi. Kars'ta çalışırken de böyle bir keresinde hastaneye öğle arası Çevik Kuvvet gelmişti. O zamandan beri ilk defa hastanede bu kadar kalabalık etkinlik görüyorum.

Washington'ın orta yerinde mekanların olduğu yere arabamı çekmişim Ankara Bestekar gibi. Arabanın önünde sıra, omg that's so f.ckin good diye diye kaşıklayan kafası güzel abiler ablalar. Her akşam para basıyorum tabağı 10 dolardan. Neyse şimdi hayal kurmayayım yine.

Two young fish were swimming along, and they pass an older fish swimming the other way, who nods at them and says, 'Morning, boys. How’s the water?' And the two young fish swim on for a bit, and then one of them looks over at the other and goes, 'What the hell is water?' #36

Dün Türk restoranında çalışan Filipinli garsona göbek rakısına neden göbek dendiğini anlattım. O kadar sevindi ki bunu müşterilere anlatırım çok hoşlarına gider diyerek. Sonra masaya ekstra bir meze daha getirdi benim ikramım diye. Bir anlamda garsondan bahşiş aldım diyebilirim.