biraz önce yanlış durakta indiğimi kimsenin fark etmemesi için geriye dönmek yerine ileri yönde yürüdüm. otobüsler ve otobüs anılarım çok korkunç gerçekten.
az önce yolda hava sıcak diye ağlayan bir çocuğa rastladım, annesi de çok sıcak diye ağlanır mı diyordu çocuğa. niye öyle dediniz ki hanımefendi bal gibi ağlanır. yer: adana.
papatyalar değil. menekşeler, orkideler, zambaklar ya da sardunyalar değil. belki koyu kırmızı güller, belki siyah laleler ama en çok ağaçlar. en koyusundan yeşillere bulanmış, uzunca ağaçlar..
sizin de siz çalışırken özleşiyorsunuz ve bu yüzden mutlu olamıyorsunuz diye bir sürü fotoğraflar çekip atan, bu şekilde özleminizi gidermenizi sağlayan mükemmel bir sevdiceğiniz var mı? benim var.
sizlere gelince gayet normal karşıladığınız şeyleri başkası yapınca o kadar güzel eleştirirsiniz ki. kalıbınızın insanı olsanız keşke, çelişkileriniz midemi bulandırdı.
rüyamda okuduğum kitabın evrenindeydim. bir yanda balo vardı bir yanda da alakasız bir şekilde stranger things karakterleri. bir kolumda steve harrington diğerinde eddie munson birilerinden kaçıyordum.