“Bu sel gibi kan, bu gözyaşı sizler için döküldü, bu dağ gibi acı, bu çile sizler için çekildi! Ayaklarınızın altına cennet gibi bir vatan serenleri unutmayın! Onlara borcumuzu ancak çalışarak, çok çalışarak ödeyebiliriz…”

Turgut Özakman

Değerli HAİN okurları, oy veremiyorsanız, bu paylaşımı retweet ederek de destek olabilirsiniz.
Kim bilir?
Bakarsınız bu motivasyon Ekim ayında güzel bir sürpriz getirir?
#romanHAİN #BnbAhmetMuhtar #ZaferdenSonra

Çok ama çok yalnız bırakıldık. En acından rt.
Patiliköy kimsesizlerin kimi. Yenimahalle’de siteye doğurmuş. İstenmediği için dövülmüş. Hem ona hem bebelerine sahip çıktık. Korkudan nasıl titriyor. Gözleri yerinden çıkacak gibi. Bin can var patiliköyde. Mamamız yok. İlan bu kez

16 Mart 1920
Bu tarih tüm yurtseverlerde öyle derin bir yara izi bırakmıştı ki, bir yıl sonra aynı gün imzalanacak olan Moskova Anlaşmasını iki gün sonra duyurmak isteyen Sovyet Dışişleri Komiseri Çiçerin'e Türk delegasyon Başkanı Yusuf Kemal (Tengirşek) Bey şu cevabı verecekti:

'Sıkıştın mı, 'hürriyet, aziz hürriyet' dersin. 'Hepimiz alçağız, hepimiz nankör,' diyen bir başka mısra var. Onu hiç hatırlamazsın. Hiçbir memleket, aydınları tarafından bu kadar kancıkça terk edilmemiştir.'

Kemal Tahir, 'Esir Şehrin İnsanları', sayfa:406

'Sami Bey, Tanzimat devrinin meydana attığı o biçim alafranga Türklerdendir ki, Türk'ten başka her milletin gücüne inanırlar ve Türkiye'ye ait meselelerin mutlaka başkaları tarafından halledilebileceği fikrindedirler.'

Sodom ve Gomore, Yakup Kadri Karaosmanoğlu