“Seninle üç dört saat görüşüyorsak bir iki saati çok yüksek olurdun, geri kalanında da hüzünlü bir durgunluğun olurdu. Severdim o hâlini.”

Senin zorun kimin kolayı acaba canım benim.

Bir başkasının seni hayal kırıklığına uğratmasının bedelini hayatına yeni alacağın bir insana korkak davranarak ödetemezsin. Bundan daha ezikçe bir şey görmedim.

Daha sevmeden sevginin bitecek olmasının yasını tutan.

Sallansam keşke Kuvvetli bir ipin üstünde

Öyle iyi anlıyorum ki..Bir ara mobilyacıda çalışmıştım ve yapmam gereken iş dışında en ufak bir işle uğraşmam gerektiğinde karşı konulmaz bir isyan etme ve ağlama isteği ile baş başa kalıyordum. Bu isteği bastırmak, fiziksel olarak yorgunlukla savaşmaktan daha zor geliyordu.

Yaşamak tam olarak şöyle hissettiriyor: Sanki tam göğsümden vurulmuşum da o göğüsteki yangın ve kaburgadaki baskı hissinin verdiği acıyla tüm yaşamsal faaliyetlerimi gerçekleştiriyormuşum gibi.

Onları hiç tanımıyorum fakat aralarındaki aşka, tutkuya ve inanca çıplak gözle erişebiliyorum. İnanılmazlar.

İnanılmaz korkunç bir kazadan döndüm ve keyfim fena yerinde. Harika bir refleks ile bir magandanın kurbanı olmaktan kurtardım arabayı. Ölüme yakın hissettiğin anlarda yaşamak ne kadar da keyifli.

Göz önünde olanın görünmezliği.

“Nasıl bir çölüm şimdi ben ki her yağmur damlasını, daha bağrıma düşmeden kurutuyorum.”

Benden yaşça büyük biriyle konuşurken gördüğüm muamele.

Sorun şu ki aynanın karşısına geçerken bile ne görmeyi umuyorsak onu görmek üzere konumlanıyoruz. Bir dükkan camına yansıyacak görüntümüze kaçak bakışı atmadan önce görmek isteyeceğimiz duruşu hazırlıyoruz önce. Sürekli, her an, durmaksızın hesap ediyoruz kendimizi.

Camus, Sisifos Söyleni’nde absürtün, dünyanın bizim anlam taleplerimizi karşılamada başarısız olduğu için ortaya çıktığını söylese de, aslında bu absürtlük beklentilerimizle dünya arasındaki bir ihtilaftan değil, kendi içimizdeki ihtilaftan kaynaklanır.

Tutkulu insan hayranlığım var. Yaptığı işe, sevdiği insana, konuştuğu konuya, yaşadığı hayata tutkuyla yaklaşan insan hayranlığı.