On sene kadar önceydi bir araca çarptım. Yüzde yüz kusurlu bendim. İndim araçtan genç bir hanım, başladı ağlamaya. Babası çıktı geldi yarım saate. Adama suçun bende olduğunu anlatamadım. Bir insanı evladı aradığında korkar mı, her aradığında bir kaza mahaline gidiyorum dedi:(
Polis, yakaladığı kaçak göçmenleri geri gönderme merkezine götürmeden önce yakalığı kişiden varsa çalıştığı firmanın yetkilisinin telefonunu istiyor, ilgili kişiyi arayıp adamı götürüyoruz, maaş borcun varsa gel öde helalleş diyormuş. Çok güzel bir hassasiyet
Yerel yönetim sistemimiz beş yıllık, süreli mutlak monarşi sistemi. Başkanın isteyip de harcama yapamayacağı hiçbir mal veya hizmet kalemi yok. Belediyelerin sorunu bütçelerinin büyüklüğü veya tasarruf değil, varlık gerekçelerinin dışındaki alanlarda sınırsız harcama yetkileri
Maliyetleriyle ilişkisi tamamen kopmuş fahiş fiyatlardan muzdarip kitlelerin haklı yakınmaları, isyanı bir yana, sorunun kök sebebinin hiç konuşulmuyor olması, susup aksiyon alması gerekenlerin de bir şey yokmuş gibi davranmaları hayra alamet değil
Karabağ sorunu çözülmüşken, Türkiye'nin bu işi neden sürüncemede bıraktığını anlamış değilim. Pürüzler mutlaka vardır ama yarın diaspora, iç muhalefet Peşinyan'ın başını yese Türkiye bir daha böyle bir muhatap bulamaz, sorun da kırk yıl çözülmez
İran'ın yanlışlıkla İsrail'de biryerleri vurma ihtimaline karşı, İsrail İran'a neden hassas güdümlü füze vermiyor. Bu müttefikliğin ruhuna aykırı değil mi
Gelişme isteşlik içerdiğinden doğru ifade 'gelen memleketler' olmalı. Gelişmekten kastedilen şeyde bir karşılılıklık yok. Gelme, ki bu varılmak istenilen yerdekini merkez alıyor, mümkün değil. Bu da Aşil paradoksunun ta kendisi
Ateşkesin, Gazze'deki yıkımın ve trajedinin boyutlarını dünyanın görmesine sebep olacağı, bunun da İsrail aleyhine olacağı için ABD yönetiminin kaygıları varmış. Evet tek kaygıları dünyanın bu vahşeti görmesi