kimsenin kendini düzeltmek gibi bir çabası olmadı, bana olduğu gibi kabullenmek kaldı sonra kimse kabullendiğim gibi bile kalmadı. e tabi döndü affetmeler vazgeçmelere, ben oldum hikayenin kötüsü. bu da hikayenin kısası.
Gün oluyor; seni unutabilmek için bu şehirden çok uzaklara gitmek istiyorum. Sokaklar, evler, caddeler, vitrinler seni hatırlatmasın diye. Gün oluyor; anlıyorum senden ve bu şehirden kaçmanın faydasızlığını. Çünkü; biliyorum nereye gitsem benimle geleceksin, ya da gittiğim her…
çıktım çıkamaz dedikleri her zordan, hallettim halledemem sandıkları o dertleri. hikayem boktan olsa da çıkarttım çıkartılacak bütün dersleri. artık herkes olması gerektiği yerde, artık her şey olması gerektiği gibi.
Bir noktadan sonra gitmen gerektiğini anlıyorsun. Anlıyorsun ama gitmek istemiyorsun. Ev bildiğin yerden kovulmak zoruna gidiyor, belki de canın çokça yanıyor. Ama artık gitme vaktinin geldiğini biliyorsun. Bazı şeyleri bilmenin ağırlığı kaldı üstümde