“Sakinlik, fırtınanın ortasında bile senin en büyük kozun olabilir. Başkalarının sözlerinin seni yönlendirmesine değil, kendi iç huzurunun rehberliğine güven.”

Elinizdekileri doğru kullanın. Bu dünyada hepimize dağıtılmış bir el var. Bazılarının eli daha iyi. Sadece kartlara bakarak durumda olduğumuzu söylemek kolaysa da, gerçek oyun o kartlarla yapacağımız seçimlere, almaya karar verdiğimiz risklere bağlıdır.

Bahanelerin kimsenin umrunda olmadığını unutma, çünkü sonuçta, başarılarınız ve başarısızlıklarınız sizin omuzlarınızda. Kendi hedeflerinize ulaşmanın yolu, bahaneleri bir kenara bırakıp, adımlar atmak ve eyleme geçmekten geçer.

Hayattaki bütün dengeler hemen hemen aynı prensip üzerine kuruludur. “Al gülüm, ver gülüm”. Zamanınızı verdiğiniz şey size değerli ve size değer katacak bir şey vermiyorsa artık zamanınızı vermeyin.

Eğer dışarıdan gelecek olan takdirlere çok fazla bağlıysan, gelişmen için gerekli hataları yapmaktan korkarsın. Başkalarının senin hakkında ne düşündüğüne değil, kendi günlük ilerlemenle kendini tatmin etmeye çalış.

İnsan, emek vermeden kazandığı şeylerden kolay vazgeçer. Uğruna mücadele ederek kazanılan, hak edilen her şey daha değerli ve vazgeçilmezdir.

Başaracağım çünkü içimdeki ışık etrafımı saran karanlıktan daha güçlü.

Eğer gelişmek istiyorsan, amatör veya aptal gibi görünmekten çekinmemelisin. Yeni başlayan olmanın utanılacak bir yanı yok. Bir işin öğrenciliğini yapmadan, ustalığını yapamazsın.

Sen hala kurban rolünü oynamayı mı seçiyorsun? Yoksa yaşamak istediğin hayata uygun adımlar atmaya başlayacak mısın? Hayatının kontrolünü eline alma cesaretin var mı? İstemediğin bir hayatı yaşamaya kıyasla ne kaybedersin ki?

En derin arzun ne ise, sen de osun. Arzun ne ise, niyetin de o. Niyetin ne ise, iraden de o. İraden ne ise, eylemin de o. Eylemin ne ise, kaderin de o.

Fiziksel olarak fit olmak hepimizin istediği bir şey. Ama ya kötü günler? Yataktan çıkmak istemediğin, enerjinin dibine vurduğu anlarda bile spor salonuna gitmeye ne kadar isteklisin? İşte gerçek güç burada.

Hayatta herkes için her şeyin yolunda gittiği tek bir gün bile yoktur. Sorunlar, engeller, yokuşlar ve dönemeçler nefes alan tüm canlılar içindir.

Bu hayatta bağımlılıklarından uzaklaşmazsan, bağımlılıkların seni hayatından uzaklaştırır.

En kötü bağımlılık farkında olmadığın bağımlılıktır. Arzu duyduğun şeyleri gözden geçir.

Erteleme alışkanlığını aşman için: - Yapılacakları küçük adımlara ayır. - Her yapılacak iş için belirgin bir zaman sınırı koy. - Dikkatini dağıtacak unsurlardan uzak dur. - Korkularını göz ardı ederek harekete geç. - Kendini ödüllendir.

Her tekrar, her ter damlası, her ağrı, bizi sadece daha güçlü bir vücut sahibi yapmaz, aynı zamanda daha güçlü bir ruha, daha kararlı bir zihne ve daha büyük bir özgüvene de sahip olmamızı sağlar.

Bir insanın en büyük yükü gerçekleştiremediği potansiyelidir.

Depresyon, mevcut hayatımız ile ideal olarak hayal ettiğimiz yaşam arasındaki uçurumun bir sonucudur.

Elinizdekileri doğru kullanın. Bu dünyada hepimize dağıtılmış bir el var. Bazılarının eli daha iyi. Sadece kartlara bakarak durumda olduğumuzu söylemek kolaysa da, gerçek oyun o kartlarla yapacağımız seçimlere, almaya karar verdiğimiz risklere bağlıdır.

Bir hayale sahip olmak, onu gerçekleştirmek için gerekli motivasyonu ve enerjiyi sağlar. Bu nedenle, ne olmak istemiş olursanız olun, unutmayın ki hala o kişi olabilirsiniz.