Suzan Nana Tarablus, 21 Nisan Pazar günü saat 23.00'te Sözcü Tv'de Erol Mütercimler'in konuğu oluyor, 'Anlatmak İçin Yaşadım', 'Çek Kayıkçı Balat'a' ve 'Baba Bize Neden Dönme Diyorlar' başta olmak üzere Varlık Yayınları'ndan çıkan kitaplarını anlatıyor.

“Bu kitapta ruhsal anlamda sancılı süreçler geçiren bazı insanların kendi alanlarında çok başarılı kişiler olabileceklerini görüyoruz. Tabii ki bu demek değildir ki her başarılı kişinin ruhsal sorunları var!”

Varlık dergisinin Nisan 2024 sayısında Lütfi Özgünaydın, 'Eğin Türküsü Enver Gökçe” adlı kitabının yolculuğunu anlatıyor.

'Ellilerden yani çocukluğundan başlayıp doksanlara kadarki değişimi anlatan Aktunç İstanbul’u da kâğıda döküyor. Hatıralarıyla kent belleğini ve kültürünü birleştiriyor: Bazen sel olup ortalığı yıkan, bazen sessiz sakin akan zamanın peşine takılırken geçmişi bütünlüyor.'

Hande Ortaç, “Sakinler” adlı romanını anlatıyor. Mevsim Yenice imzalı söyleşi Varlık dergisinin Nisan 2024 sayısında.

“Kaçış planlarından hiçbiri gerçek bir kurtuluş vaat etmiyor.”

Cem Akaş, “Dildo - Yaşam Yazın ve Sanatın Mekaniği” adlı deneme kitabı üzerine Fatoş Asya Akbay’ın sorularını yanıtlıyor. Varlık dergisinin Nisan 2024 sayısında.

Gülüş Türkmen, Varlık’ın Nisan 2024 sayısında, öyküleriyle tanınan Faruk Turinay’ın ilk romanı 'A.P.T.M. ya da Şimdiki Zamanın Esrarı'nı inceliyor.

Mehmet Yaşın “Ah be Melek” adlı son şiir kitabını anlatıyor. Okan Çil imzalı söyleşi Varlık’ın Nisan 2024 sayısında.

“Dünyada var olmayan bir ülkenin, bir halkın hayaleti gibi konuşmayı sürdürüyorum.”

Orhan Emre, “Ağaçname” albümünü merkeze alarak Erdal Erzincan’ın bağlama çalma tekniklerine getirdiği yeniliği anlatıyor. Varlık’ın Nisan 2024 sayısında.

Sercan Ünsal, kuruluşunun 84. yılında Köy Enstitüleri’nde voleybol sporunun nasıl yaygınlaştığını anlatıyor. Varlık’ın Nisan 2024 sayısında.

'Konu üsluba gelip dayandığı için, Mehmet Âkif Ersoy’un tanıklığına da başvurmak gerektir. O, “Tasvir” başlıklı yazısında ‘levha’yı (tabela, resim) merkeze alarak tasviri yapanın tarzıyla ilgilenir ve üç tarzdan söz eder.'

Birçok hikâye yazan, ilk madenci öykülerini Türk edebiyatına kazandıran Ahmet Naim, hikâyelerini kitap halinde yayımlatma imkânı bulamaz. Mehmet Seyda çabalasa da yazar hikâyelerinin bir kitapta toplandığına şahit olamaz.

Varlık’ın Nisan 2024 sayısında Erol Gökşen, Ahmet Muhip Dıranas’ın dergi sayfalarında kalan “Ekspres Treninde Esrarengiz Bir Facia” başlıklı ilk hikâyesini okurlarımızla paylaşıyor.

Yapay zekâ uygulamaları gündelik yaşamı kolaylaştıran özelliklerinin yanı sıra toplumsal eşitsizlikleri yeniden üretme ve derinleştirme potansiyeli taşıyor. Çeşitli çalışmalar, YZ tabanlı karar verme sistemlerinde toplumdaki birçok önyargının ve ayrımcılığın sürdüğünü kanıtlıyor.

“Asıl görülmesi gereken, insanların kendi kentlerine nasıl tepki verdiğidir.”

“Düşündüm ki, edebiyat araştırmalarımı sadece kendimi değil, aynı zamanda ayrımcılığın kol gezdiği bir dünyayı değiştirmek için de kullanabilirim.”

“Şiir üzerine yeniden düşünmek, şeylerin doğası üzerine düşünmek anlamına gelebileceği gibi, içinde olduğumuz dünyanın bize kendisini nasıl gösterdiği üzerine düşünmek anlamına da gelebilir.”

Dünya değişti, liderlik tarzımız değişmedi! Covey, bir konum ve güç paradigmasına bağlı kalma, “Güven ve İlham Ver” diyor. Günümüzde nerede nasıl çalışacağımıza dair seçeneklere, işgücünün değişen demografisine ve işin değişen doğasına göre yeni bir liderlik modeli sunuyor.

“Hakikatle kurduğumuz ilişkiyi yeniden sorguluyoruz. Özellikle yapay zekâ ile olan ilişkimizi düşündüğümüzde, yapay evrenlerin kendi içindeki dilleri, yaşam biçimleri onları gerçek kılabiliyor. Dolayısıyla ürettiğim videoların kendi zaman dilimleri de hakikat halini alabiliyor.”

'Mizojini kavramı uzun bir süre genel bir kadın düşmanlığı anlamına gelecek şekilde kullanıldı. Oysa bu kullanım kavramı zayıflatıyor. ... Kate Manne mizojini kavramını feminist analitik felsefe içinde nüanslandırmış; ayrıca mizojinin mantığının nasıl işlediğini açıklamış....'