Tarihçiler Âşıkpaşazâde'den İstanbul'un fethiyle ilgili bilgi almaya çalışıyor. ▶️

'Gazâda esîr olan Mariyo nâm kefere meydâna gelüb ulu direge sancag-ı şerîfi çekmeğile kelime-i şehâdeti dile virüb Hünkâr anı lagımcıbaşı nasb ile 'fülân kal'ada esîre olan kızım sultânı kurtarur-ısan helâlin ola' deyicek kul, timsâh-ı tekfûr ilen cengidüb alıvirdi, bârekallâh!'

— Bizi niye görmez bu kâtip bekliyoruz iki saattir?
— Spam'a düştük ağam.
— Sıpam?
— Nâme-yi bî râğbet, evrâk-ı bî-tensîb, istenmedük mektûb. Ne yazar sende?
— Kahire'de bî-vârîs ihtiyâr bir bezirgânam, yüz kerre on bin akçamı bir yarar kişiye mîras korum tâ kim...
— Malûm oldu.

— Sınıfsaldur.
— Salduralum mı ağam?
— Yok bre talebeler... Yukaru başunızı dahi keserler, şehzâdedür karşıkiler. Bir yanda reâyâ veledi bir yanda şehzâdegân, kimine hususi tabîb kimine umûmî berberân. Ne ise bu tesbît içün henûz erken.

Ukalanın biri, Üsküp Müftüsü Pir Mehmed'in bir yazım hatasını yüzüne vurmak için 'Kötek kelimesi nasıl yazılır?' (kef-vav-te-kef) diye bir mecliste sorar, 'din elden gitti' diye de yaygara koparır. Müftü, 'Götüñ gibi yazılır' (kef-vav-te-kef) yanıtını verir.

— Peki ya Baba Gandalf, yüzüğü niçün kartallar ilen götürmediler?
— Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez oğul.

Kurumuzun 93. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle Kütüphanemizde bulunan 14.343 nadir eser, 1.029 süreli yayın, 238 yazma eser ve Ertuğrul Ekrem Ceyhun’a ait 10 defterden oluşan pul koleksiyonunun dijital görüntüleri araştırmacıların hizmetine sunulmuştur:
Nadir eserler:…

Halet-i ruhiye cetvelinde neredesiniz? Benimki 5.

Osmanlıca dersinde ben.

Herkese iyi bir sınav diliyorum. :)
İyi bayramlar.🍬

— Mehemmed Paşa mı diyeyin yoğise sen mi ism-i asliyyeni ilân idersün Bayiçe Sokoloviç ibn-i Dimitri?

— Deldin ciğerimi ne salınırsın / Gevher pas mı tutar ne silinirsin / Baktıkça gözüme al görünürsün / Güzelliğin bugün dünden ziyade.
— He dün o kadar güzel değildim yani ok.

Mâni ve ritim bilmeyen davulcular bahşiş toplamaya geliyor.

Kitâb-ı Cemiyyet-i Döğüş, s. 28:

'Sabûn itmeğiçün evvelâ yag işleyesin. Tuz muvâzenelü olmak gerek ol cihetden en âlâ yag âdemden olur (cellâda varup sorasın). Ger güherçile-yilen sabûnı mezcedüb içüne talaş korsan humbara olur kim bir kâfir surunu dahi biiznillâh târumâr ider.'

'Bir mel'ûn fir'avn vâr-idi, Mûsâ aleyhi's-selâma falân ü fülân ider idi. Ya anun âkıbeti nic'oldı? Mûma konub eşyâ oldı. Ey ogul, sen ne olmak murâd idersün, anı bilgil kim rabbüñ saña anı nasîb kılsun vesselâm.'

Şabkâlu Nâcî Beg, Yalan u Talan fî Falan ü Fülân, s. 9.